ben bakarım.

ben de bakarım

refere edilen entry silinmiş vardı ama kaldırıldı.

ssgye mesaj attım. (benim kanki...)

sonyvegas

codec'le ilgili, flv'yi bsplayer da açmaya çalıştığımda aynısı oluyor.

bs player denemedim ama windows media playerda da ters dönüyor - vlc ve gom da düzgün - ve aynı formattaki bazı videoları düzgünken bazıları ters. bilgisayardaki bütün codecleri silip tek teek cccp,k-lite full ayrı ayrı kurdum yine düzelmedi.

kodekleri silip yüklşemek işe yaramaz. ayarlarınız silmiyorsunuz silince çünkü. hangi videodan sorun yaşıyorsunuz bana söyleyin size ayarını anlatayım. (x.avi demeyin, kodeki nedir onu söyleyin. mesela xvid gibi)
vlc'nin düzgn olmasının sebebi onun yüklü kodekleri kullanmamasıdır. kendi kendine işini görür o meret.

gom da bazı dosyalarda kendi kodekini kullanır.


evet codec değil kodek.

hizliresimyukle.comız.jpg

söyle birşey yaptım umarım bu yeterli olur

herhangi bir netbook işinizi görecektir

Yok biliyorum tabi ki, benim sorduğum özel olarak bu aletin adının falan ne olduğuydu tam olarak.

Aklıma mac mini geldi nedense.

pardon yanlış anlamışım bir an için, mini pc sizin aradığınız;
www.hepsiburada.com
örnek bu, bunun hp modelleri de vardır elbet, bi kaç siteye bakıp bulabilirsiniz

lcdye bağlı deyince (bkz: thin client) geldi aklıma.

asus eee box

goo.gl

dummy pc
embedded systems

bunları araştırmanda fayda var.

Buton etiketleri zor yoldan tek tek yapılarak değil action script ile

var menu_label:Array = new Array("Ana Sayfa", "Menü","Harita", "Hakkımızda", "İletişim");

şeklinde bir değişken ile yapılmış. Zaten tek tek yapılmış olsa sizin söylediğiniz şekilde yapmış olurdum eğer sizin söylediğinizi yanlış anlamamış isem.

System.useCodepage=false yapın her zaman, aksi takdirde bilgisayardan bilgisayara değişir kullandığı karakter encodingi.
yazıların olduğu textfield'ı seçip embed deyin ve also include these characters yazan küçük kutuya türkçe karakterleri yazın (üğışçöÜĞİŞÇÖ). tüm textfield'lar için tekrarlanması gerekiyor bunun.

vga kablo sadece görüntü verir (pc monitörü gibi) pcnin sesini vga varken tvden almak için iki tarafı da 2,5 mm (images.pricerunner.com ) bir kablo ile tvye bağlaman gerek. tabi tvde bu giriş varsa. yoksa pcden veya müzik setinden dinlemek durumundasın. (yine aynı kablo ile müzik setine de bağlayabilirsin. pcnin modelini yazar mısın? hdmi meselesine takıldım?

VGA cikisindan ses alamazsiniz maalesef, sadece goruntu aktarimi icindir o ;)

neden 2.5 mm? 3.5'luk değil mi laptop (standart) kulaklık çıkışları?

ben smyrna'nın dediği kablo ile olmaz. onun televizyonda takacak yeri yoktur. audio GİRİŞİ varsa ancak şu kabloyla olur: www.cablesdirect.com ama televizyonda audio girişi olacağını sanmıyorum, olsa olsa ausio çıkışı vardır. televizyon sesini harici bir ses cihazına vermek için. o da sizin işinize yaramaz.

tırt ama dünya çapında sanal bir hareket bence. gören yapsın hesabı.

knowyourmeme.com

(bkz: 241543903 ) açıklanmış.

kafamı sokmak zor gelmişti: www.flickr.com

birinin fotoları taglemek için kendi kendine uydurduğu bişi. değinşik versiyonları da çıkmış.

bu foto fikrini ortaya atan kişinin buzdolabının seri numarasıymış (şaka diil)

benim hep aklıma gelen bir şey var bu konuda.
eğer bir başka numarayı (böyle dakika paketli bir başka telefonu) arayacak olduğumuz numaraya yönlendirsek ve o numarayı arasak olmaz mı? (deneme şansım olmadı ondan bilemiyorum)

düzenleme: x numarası 4441234'ü arayacak diyelim. y numarasını (dakikalı paketi var) 02124441234 numarasına yönlendiriyoruz. sonra x numarası y numarasını arıyor.

şu anda cepten şehir koduyla 444'lü numara aranmıyor, 444'lü telefon numaraları başlığında bahsedilen bitik kararıyla ilgili olabilir. mantıklı olan şehir kodsuz arayınca şehir içi yazması ama türkiye ve telekomunikasyon kurumu'nun durumu düşünülürse tersi de mümkün.

Yonlendirme olayi ucretsiz degil sanirim

aynı şeyi başka şehirler ile deneyin. ben 444 25 25'i 212 ile aradım. uyarı çıktı. 0322 444 25 25 aradım. sorunsuz oldu. insanlar sizin gibi düşünüp şehir kodu koyuyor. bu durumda bankalar da telefon şirketi de kazancı olmuyor. böyle bir atraksiyon yapmışlar. ancak sanırım henüz tüm şehirlerde geçerli değil.

actions'u bulun. oradaki script içinden düzeltin.

Selamlıyorlar

bazen tershanelerde yapılan gemiler denizcilik açısından öneme sahip olabilir veya dünyanın en büyük veya en lüks veya ne bileyim en pahallı gemisi diye haberlere fln konu olur. bu gemilerin yapımı bitip denize indirildiği gün o şehirde büyük kutlamalar bile düzenlenebilir. senin gönderdiğin resimdeki gemi de sanırım yeni denize indirilmiş veya maiden voyage denilen ilk yolculu seferini yapıyor ve o şehrin denizcilik işletmeleri klavuz ve itfaiye gemileri ile kendisine eşlik ediyorlar ve su fışkırtma gibi bir atraksyon yapmayı uygun görmüşler :)

ben tam olarak bilmiyorum ama kaptana kılavuzluk ediyo olabilirler kıyıya yakın yerde büyük gemi için referans oluyodur.

o gemilere römorkör deniliyor. büyük gemileri iskeleye yanaştırmak için kullanılıyorlar. sağından solundan iterek gemiyi yanaştırıyorlar. o su fışkırtma belki yön tayini amaçlı olabilir. ama selamlama ya da onun gibi bir şey değildir.

locco en doğrusunu söylemiş. maiden voyage nedeni ile yapılan gösteri/selamlamadır kendisi. onlar kılavuz gemi değil. yangın söndüren tekneler. ki kılavuz olsa bile su fışkırtma ile olmaz o işler. en fazla halat atılıp çekilir. veya yaslanarak iterler. ayrıca o resimde gördüğünüz (ki bir kaç soru öncesinde benim eklediğim adventure of the seas gemisidir o) geminin ön yüzünde yan yan yanaşmasına (gitmesine) yardımcı olan pervaneleri ile 360 derece dönebilen arka pervaneleri vardır. yani neredeyse hiç kılavuza ihtiyaç duymadan oldukları yerde dönebilirler. (www.flickr.com) bu resimde gördüğünüz 4 delikte de pervaneler mevcut.
www.flickr.com bu pervaneler de arkada ve 360 derece dönüyor.
gördüğünüz muhtemelen new york'ta Rudy Giuliani tarafından 10 kasım 2001'de geminin vaftiz töreni sonrası ilk yolculuğa (18 kasım) gitmesi öncesi çekilmiş olan fotolardan birisi. (ki arada 1 hafta olmasının sebebi ilk yolculuğu aslında viplerle gazetecilerle falan yapıyorlar. beleş yani :)

sözlükten angutyus'a danış

yük gemilerinde çarkçı(gemi makine müh) olarak çalışmaktayım. cruise gemilerinde çalışmak bizim gemilere göre çalışmaktan daha fazla zordur. Bildiğim kadarıyla istediğin tarzda çalışan kişiler fazla maaş almıyor fakat tip (bahşiş) denilen olaydan yollarını bulduklarını duyuyorum. Gemi işi biraz daha farklıdır normal işlere göre, iyice araştır derim.

Birde aracı kurumlara evrak işleri için paranı kaptırma.

(bkz: bir apaçi masalı)

oku bu başlığı , cruise oratamına dair pek çok bilgi var 300. entry civarlarında.. angutyus ' a da sorsan detaylı bilgi verir herhalde..

1,5 yıl çalışmış birisi olarak, her şirkette çalışırsan paranı bile alamadan dönebilirsin diye başlamam gerek. İyi bir şirket derken ise carnival veya royal caribbean'ı kastediyorum. Tabi bi ton şirket var. Ancak akla ilk gelenler bunlar olduğu gibi bazı şirketler her ülkeden personel almıyor.
Ben rccl'de çalıştım. Yakın zamanlarda çalışma süreleri falan değişti. Bu konuda en güncel bilgiyi acentalardan (insan kaynaları) alırsın. İngilizce kadar otel ve turizm tecrüben de olsa iyi olur. Yoksa bile hemen bi otelde ast. Waiter olarak başla. Masa topla takım bardak sil. Gider gitmez garson olman mümkün değil. En azından 2-3 ay geçer gerçekten iyi olsan bile. İngilizce kadar işi de bilmen lazım garson olabilmek için.
Neyse. Asst waiter iken aylık gelirin ortalama 1800-2000$ olur. Çalışma saatleri günde 10 saat idi. Haftalık izin yoktu. Haftalık izin zaten mümkün değil. Gemi sürekli çalışıyor. Ancak çalışma saatleri değişmiş diye duydum. Rccl'de çalışan f&b manager arkadaşım var. Son konuşmamızda o anlatmıştı bazı değişiklikleri.
Ben işin eğlenceli kısmını anlatayım. Zor kısmı her işte var. Çalışma saatleri, uyuz müşteriler, göt çalışma arkadaşları vs. İş arkadaşları hakkında tek söylenecek şey her zaman ılımlı olmak en iyisi. Uyumlu kişi her zaman sevilir. Bi de kültür farkı olunca. Uyum en önemli şeylerden birisi.
Oraya karı kız için gitmeyeceksin bi de. Evet restorandan çıktıktan sonra kimse kim ile ilişkidesin diye sormaz. Ama başın derde girerse işini kaybedersin. Kıza sinirlenir bağırısın. O da sarhoştur gider bana vurdu der seni anında oda hapsine alırlak kapında güvenlik ile. İlk limanda da indirir eve gönderirler!
Para kazan. Gemi de her şey bedava olsa da, içki ve bazı aktiviteler ücretli. Örneğin internet, sonra tabii ki telefon. Ama Amerikan adalarında veya Miami’de falan olduğunda telefon zaten çok ucuz. 5$’lık call card ile 1-1,5 saat konuşursun Türkiye ile.
Aktiviteler deyince pek yazacak bişey yok. Herşeyi anlatmak zor çünkü. O zamanlarda bol fotoğraf çektim. Onlara buradan bakarsan en azından ortam konusunda fikrin olur.
Eğlence çok. Ama akşam yorgun ertesi gün sabahçı isen katılman pek mümkün olmaz. Ama dert etme bi sonraki hafta yine bişey olur mutlaka. Halooween, yılbaşı, bilmemne partisi bilmemne eğlencesi vs vs.
Oda yemek vs gibi şeyler tabii ki ücretsiz personele. Ama çamaşır gibi şeyleri laundry’de yıkatacak olursan ücretli. Veya otomatlı çamaşır makinelerinde sıra beklersin. Benim çalıştığım gemide makine sorunu vardı. Ancak sonradan yeni makineler alındı.
Aklıma ilk gelenler bunlar. İlave şeyler sormak istersen mesaj at mailimi vereyim.
Tüm karayip fotoğraflarım:
www.flickr.com
Bir entry: www.eksisozluk.com
Çalıştığım şirketin benim çalıştığım gemiye ait resmi sayfası: www.royalcaribbean.com
Geminin internetten fotoğrafları: 4.bp.blogspot.com
www.fratkin.com
www.shipparade.com
www.network451.com

Az çalışmış olmamın nedeni farklı planlarım olmasıdır. Yoksa orada uzun süre kalıp (karı koca 7-8 yıl çalışmış okul arkadaşlarım var. 500.000$'ın üstünde para biriktirdiler. (Eski dönemlerde. Şu an bu kadar para kazanılamıyor)
satokres.com burayı sıfırdan inşa ettirip daha çok para kazanıyorlar şimdi! Tabi anaokulu ile en ufak bilgileri yok(tu) neyse bu ayrı bir konu.

Aracı kurum denilince. Bu işi doğru düzgün yapan bildiğim 2 Kişi vardır. Biri Kaya bey. Soyadını unuttum. Ama o da artık ilgilenmiyordu bu işlerler. Diğeri ise hâlâ aktif çalışan Muammer Songur. Songur iyidir. Ancak biraz para sever. Sürekli para ver demez. Kurs vererek para alır. Kurstan işe yarar adamları seçmeye gönderir. Kazananlar tarafından da hem şirketten para alır (HR olarak) hem de mesela 200$lık uçak biletini (denizci indirimi) 1000$'a sana vererek "komisyon" alır. Ama bunlara parayı hep giderken ödersin. O yüzden zarar vermez. Üzmez. Sende ışık görürse (hem işi bilmen hem de dil bakımından) çok sıkmaz. Kazandıkça verirsin der. Yine de cebinde bi 1000 tl falan olsun. Önce telefon et. Sonra atla git Ankara'ya. Şu da sitesi: www.muammersongur.com

Songur, kendisi de uzun süre RCCL'de çalışmış bir kişidir.